Son dönemdeki finansal piyasa verileri, yatırımcıların dolara karşı boğa duygusunun son üç haftanın en yüksek seviyesine ulaştığını gösteriyor. Bu durum, tüccarların Federal Rezerv (FED) Başkanı Powell'ın yaklaşan faiz oranı kararında nispeten temkinli bir tutum sergileyeceği yönündeki genel beklentilerinden kaynaklanıyor.

Deutsche Bank'ın para politikası uzmanı Sonja Marten, Eylül ayında 25 baz puanlık küçük bir faiz indirimi olabileceğini ancak Powell'ın daha agresif bir gevşeme politikası benimsemesinin pek olası olmadığını analiz ediyor. Marten, siyasi baskılara rağmen Powell'ın kendi pozisyonunu koruyacağını ve merkez bankası kararlarının dışsal faktörlerden ziyade ekonomik temellere dayanacağını vurguladı.

Monex Europe'un makro araştırma direktörü Nick Rees ilginç bir görüş ortaya koydu. Piyasanın Powell'ın Eylül ayında olası bir faiz indirimi hakkındaki herhangi bir yorumunu aşırı yorumlaması durumunda, bu durumun kısa vadede doların satış dalgasını tetikleyebileceğini düşünüyor. Ancak Rees aynı zamanda, bu etkinin yalnızca geçici olabileceğini tahmin ediyor.

Çeşitli analizleri bir araya getirerek, bu seferki Federal Rezerv (FED) politika açıklamasının tonunun şahin olması muhtemeldir. Bu beklenti, belirli bir ölçüde doların güçlenmesine katkıda bulunmuş ve hafta sonu öncesinde dolar kurunu desteklemeye devam edebilir.

Dikkate değer olan, bu faiz oranı kararının sadece Amerika iç ekonomisi ile ilgili değil, aynı zamanda küresel finansal piyasalarda derin bir etki yaratacak olmasıdır. Yatırımcılar ve politika yapıcılar, Powell'ın her bir sözünü dikkatle takip edecekler, gelecekteki para politikası yönelimi hakkında ipuçları arayacaklardır.